Gazze, son yıllarda yaşanan savaşlar ve insani krizler nedeniyle sağlık sisteminin çökmesi ile karşı karşıya. Hastaneler, artan hasta sayısı ve yetersiz malzeme ile mücadele ederken, özellikle doğum oranlarının yüksek olduğu bu dönemde sağlık çalışanları büyük bir çaresizlik içinde. Gazzeli doktorlar, süregelen çatışmalar ve abluka nedeniyle hastanelerinin kapasitelerinin çok üzerine çıkmasıyla birlikte, birden fazla bebeği aynı kuvözde tutmak durumunda kalıyor. Bu durum, hem bebeklerin hem de annelerin sağlık risklerini artırıyor.
Gazze'de bulunan hastaneler, artan nüfus ve çatışmalar sonucunda ciddi şekilde yetersiz kalmış durumda. Özellikle son aylarda, gebelik ve doğum oranlarındaki artış, doktorların iş yükünü katlayarak artırdı. Hastanelerin kapasiteleri, gün geçtikçe artan doğum sayısını karşılamakta zorlanırken, hemen hemen her hastanede kuvöz eksikliği gözlemleniyor. Bu da doktorları, sağlıklı bebekleri hayatta tutmak için yenilikçi ama tehlikeli çözümler bulmaya yönlendiriyor.
Bebeklerin sağlığı açısından en ideal koşul, her bir bebeğin ayrı bir alan içinde bakım görmesidir. Ancak Gazze'deki mevcut durum, bu idealin çok uzağında. Birçok doktor, kurtarmak için mücadele ettikleri bebeklerin hayatta kalabilmesi adına son derece riskli bir tercih yapmak zorunda kalıyor. Gazzeli bir doktor, “Günün sonunda, bebeklerin yaşamını korumak için ne gerekiyorsa yapmalıyız, ama bu tür koşullar altında çalışmak çok zor. Birden fazla bebek aynı kuvözde, onların sağlığı açısından büyük bir tehdit” ifadelerini kullanarak durumun ciddiyetini dile getiriyor.
Böylesine zor koşullar altında çalışan Gazzeli doktorlar, uluslararası toplumsal desteğin yetersiz kaldığını ifade ediyor. Yapılan insani yardımlar, ne yazık ki ihtiyaç duyulan sağlık malzemelerinin ve donanımın oldukça gerisinde kalıyor. Gazzeli doktorlar, dünya genelinden sağlık malzemeleri, kuvöz ve diğer medikal cihazlar talep ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde yapılan bir toplantıda Gazzeli sağlık çalışanları, durumun aciliyetini vurgulamak için çağrıda bulundular: "Yardım bekliyoruz. Bu, sadece Gazzeli bebeklerin değil, aynı zamanda bütün insanlığın sorunu."
Uluslararası sağlık kuruluşları, Gazze’deki sağlık krizini artık görmezden gelmenin mümkün olmadığına dair çağrılarda bulunuyor. Ancak, çözüm bulma çabaları yeterince hızlı ilerlemiyor. Savaşın yarattığı tahribat, sadece fiziksel sağlık durumunu değil, aynı zamanda ruhsal durumu da olumsuz etkiliyor. Bu tür travmatik koşullar altında görev yapan sağlık çalışanları da psikolojik destekten yoksun kalıyorlar.
Sonuç olarak, Gazzeli doktorların çaresizliği, sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda insani bir krizdir. Bebeğini kucaklarına almak için gün sayan anneler, sağlık sisteminin zayıflığı nedeniyle büyük bir belirsizlik içinde. Bebeklerin daha sağlıklı bir ortamda doğabilmesi için acil çözümlerin geliştirilmesi ve uluslararası desteğin güçlendirilmesi şart. Gazze’de yaşananlar, dünyaya insanlığın temel değerlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.