Sırbistan son günlerde, hükümet karşıtı protestoların patlak vermesiyle çalkalanıyor. Bu protestolar, hükümetin otoriterleşen politikalarını ve vatandaşların temel haklarına yönelik tehdidi protesto etmek isteyen kalabalıklar tarafından düzenleniyor. Protesto gösterileri sırasında Sırbistan polisi, yasaklı sonik silahlar kullanarak dikkat çekti ve bu durum ülkede büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi. Sosyal medya üzerindeki paylaşımlar ve bağımsız medyadan gelen haberler, polis güçlerinin göstericilere karşı kullandığı bu yöntemlerin uluslararası yasa ihlalleri olduğunu öne sürerken, muhalefet partileri de olaya sert tepki gösterdi.
Sırbistan'daki hükümet karşıtı protestolar, yolsuzluk iddiaları, basın özgürlüğüne yönelik saldırılar ve ekonomik kriz gibi bir dizi sorunun sonucu olarak patlak verdi. Özellikle genç nüfusun, geleceğe dair endişeleri ve mevcut hükümetin politikalarına karşı duyduğu rahatsızlık, sokaklara dökülmelerinin başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Eylemler sırasında polis, zaman zaman aşırı güç kullanarak göstericileri bastırmaya çalıştı. Ancak en dikkat çeken nokta, Sırbistan polisinin yasaklı sonik silahları kullanması oldu. Sonik silahlar, yüksek frekansta ses dalgaları üreterek insanları rahatsız etmeyi ve dağıtmayı amaçlayan bir tür kontrol aracıdır. Bu tür silahların kullanımı, uluslararası insan hakları sözleşmeleri ve birçok ülkenin yasaları tarafından yasaklanmış durumdadır.
Protestolar sırasında, birçok kişi bu silahların kullanıldığı anlara tanıklık etti ve sosyal medyada yayılan görüntüler, bu durumu belgeleyerek kamuoyunu daha da bilinçlendirdi. Birçok aktivist, polisin bu tür yasaklı silahları kullanmasını "insanlığa karşı işlenen bir suç" olarak nitelendirirken, otoriteler ise saldırıların önlenmesi ve güvenliğin sağlanması gerekçesiyle bu silahların kullanıldığını savundu. Ancak bu yorumlar, uluslararası düzeyde tartışmalara yol açtı.
Sırbistan'da muhalefet partileri, hükümetin sonik silah kullanımı nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve diğer uluslararası insan hakları kuruluşlarına başvuruda bulunacaklarını açıkladı. Muhalefet liderleri, bu tür yasaklı silahların kullanımının insan hakları ihlali olduğuna dikkat çekerek, hükümetin pozisyonunu kınadı. Onlar tarafından yapılan açıklamalarda, "Sırbistan'da herkesin ifade özgürlüğü hakkına sahip olduğu, protesto hakkının güvence altına alındığı" vurgulandı.
Birçok insan hakları savunucusu ve STK, Sırbistan hükümetini uluslararası hukuka uymaya ve yasaklı silahları kullanmamaya çağırdı. Sırbistan’daki insan hakları ihlalleri yeniden gündeme gelirken, Avrupa genelinden gelen destek mesajları da dikkat çekti. Ayrıca, bazı ülkelerin diplomatik temsilcileri, Sırbistan’daki durumu yakından izlediklerini belirterek, bu tür olayların kabul edilemez olduğunu ifade ettiler.
Protestolarda yaşanan bu olay, yalnızca Sırbistan’ı değil, Avrupa’da birçok ülkedeki gösteri ve protesto haklarını da sorgulatan bir durum yarattı. İnsan hakları örgütleri, hükümetlerin sıklıkla yasa dışı veya aşırı güç kullanma eğiliminde olduğuna dikkat çekerken, bu durumun önlenmesi için uluslararası topluluğun daha aktif bir rol oynaması gerektiğinden bahsediyorlar. Sırbistan'daki son olaylar, sadece yerel bir mesele değil, aynı zamanda Avrupa'nın demokratik değerlerini tehdit eden bir durum haline geldi.
Sonuç olarak, Sırbistan'daki yasaklı sonik silah kullanımı, toplumda ciddi bir infial yaratırken, muhalefetin bu durumu uluslararası alanda gündeme taşıma çabaları da dikkat çekiyor. Önümüzdeki günlerde AİHM'e yapılacak başvuru, Sırbistan'ın demokratik standartları açısından belirleyici bir adım olacak. Protestolar sırasında yaşananlar, sadece Sırbistan için değil, tüm bölgede insan hakları ve ifade özgürlüğü konularını yeniden gündeme getirmiş durumda.